Değer
Bir beşer olarak eksik yönlerimden sadece birisi bu. Bir başkasının verdiği değere sahip değilsem herhangi bir şeye karşı, beynimde yer kaplamasına izin veremiyorum. Olmuyor yani. Saygı duymaya çalışmak yapabildiğim. Ne kadar çalışıyorum ne kadar becerebiliyorum bilmiyorum. Daha üç beş saat önce bir amcaya kalp masajı yaparken şimdi birinin parayla ilgili, bilmem ne eşyasının bozulmasıyla ilgili anlattıklarında sıkıntısını paylaşamıyorum. Ya da gebe bir kadın kanama ve çocuğu düşürme riskim var diye gelip onun korku ve endişesini gördükten, paylaştıktan sonra insan gerçekten kendini sorguluyor. Ben neye endişeleniyorum? Yirmi iki yaşında beşinci sınıf bir kız hekim adayı kemikleri parça parça olmuş şekilde trafik kazası ile getirilince insan ellerini başının arasına alıyor. Evet, ölüm ensemizde, biliyoruz amenna. Ancak bunca yaşayana şahit olmak, elinden tutmak farklı. Dünya ve meşguliyetleri kıymetini her geçen vakit daha bir yitiriyor. Son nefes sızısı sarmalıyor yavaş yavaş. Sonra bakıyorsun etrafına, insanlar bölük bölük ayrılmış. Herkes bir şey tartışıyor bir yerlerden hüküm çıkarıyor. Kimse şaşırmıyor; Peygamber kabri yanında Peygamber dini için insanlar bomba patlatırken, bir yandan müslümanlar kibir kokan üsluplarla hilali tartışıyor. Modern tıbbın yüzdeki basit bir sivilce için böbrekleri mahveden ilaçlar vermesi gibi. Ne kadar kof uğraşların peşine düştüğümüzü, kafamızı kuma gömdüğümüz için göremiyoruz belki de.
Hal böyle olunca, her nefesimde usul usul soyutlandığımı hissediyorum; evden, insanlardan, dünyadan... Makuliyetini bilmiyorum ama böyle bu. İnsanlar karın tokluğuna böbreğini satarken, düğün parasını dert edemiyorum, gerçekten. Gücüm kadarım... Maksat duyurmaksa evlendim diye, davetiye bastırıp, tek göz bir odada bir halı bir yatak bir kap da sıcak aşa talibim. Dünyadan beni öldürmeyecek miktarda yaşatmasına talibim…
Zulme uğrayan ümmetin bacıları "yardıma gelmiyorsunuz bari doğum kontrol hapı gönderin" derken dünya üzerinde yazılan tüm satırlar ehemmiyetini birer birer yitiriyor. Dertliyim diyemiyorum. Yazdıklarıma rağmen dünyanın rehavet bataklığına batmış biriyim. Ama içim sızlıyor. Kelimelerimi yaşanılır kılmak istiyorum. Evet bunu tüm hücrelerimle istiyorum. Kelimeleri yaşanılabilir kılmak… Evin, arabanın, işin, siyasetin ve daha birçoklarının ardına sığınmadan. Ben buradayım demek istiyorum. Kainat ve içerisindekilere mahşerde edeceği kadar değer vererek…