Neden Hekim Olunur?Neden Hekim Olunur?

Neden Hekim Olunur?

*Bu yazım başta kendime, icra etmek istediğim hekimlik mesleğinin şuuruna varabilmek için bir derleme; sonra da tercih yapacak arkadaşlarıma naçizane tavsiye niteliğindedir. Güzel sebeplerle okumaya niyetlendiğim fakülte hayatım süresince kendime başka güzel sebepler de buldum. Size tercih sebeplerimin maddi boyutlarından değil manevi boyutlarından bahsetmeye çalışacağım.

Belki çok klişe gelebilir ya da inandırıcı gelmeyebilir fakat benim tıp fakültesi tercihimde maddi boyutların etkisi olmadı. Yani mesleğin itibarlı ve saygın oluşu, gelirinin iyi olup rahat bir hayat sürme fırsatı verecek oluşu gibi nedenler benim için tercih sebebi değildi. Evet, yaptığınız işin saygın bir iş olması önemlidir fakat insan yaptığı işe o saygınlığı büyük oranda kendisi katar. Özverisiyle, işini sevmesiyle ve en önemlisi yaptığı işi kendisi saygı duyarak yapmasıyla insan; mesleğine itibar da kazandırabilir, sevmeyerek ve değersiz görerek itibarsızlaştıradabilir. Aynı şekilde mesleğine itibar katmak ya da mesleğini itibarsızlaştırmak en çok da hastasına olan tavrıyla, hekimin elindedir. İkinci maddi boyuta gelecek olursak; rahat bir yaşam ya da çok para kazanmak için de hekimlik tercih edilmez çünkü bunlar göreceli kavramlardır. Çoğu kişi için gecenin bir vakti aranıp hastaneye çağrılmak, 36 saatlik nöbetler tutmak, sabahtan akşama kadar onlarca insanın derdini dinlemek ve daha birçoğu pek de rahat bir hayattan sayılmaz. Kazancına geldiğimizde ise kazandığını yeterli görmeyen yine birçok doktor var. Hem amaç para kazanmak ise daha çok para kazandıran başka birçok meslek grubu var.

Asıl meseleye gelecek olursak; tıp fakültesi niye okunur, neden hekim olunur?

İnsanlığa hizmet eden her ilim çok değerlidir. Tıp ilmi de direk insana hizmetle ilgili olduğundan muteber bir ilimdir. Tercih sebeplerinin başında Allah katındaki büyük değeri hasebiyle insanlara hizmet için bir fırsat oluşu sayılabilir. Benim de öncelikli sebebim buydu. Allah’ın rızası gözetilerek yapılan her işte olduğu gibi hele de merkezinde insanların yararı söz konusu olan hekimlik de bu şuurla ifa edilebilirse; Allah’ın emirlerine uyarak, yasaklarından sakınarak hastanede geçirdiğimiz vakitler ibadet hükmünde sayılabilir. Aslında bunun üstüne söylenebilecek pek de bir şey kalmıyor belki ama benim yaşayarak tecrübe ettiğim ve sizlerle de paylaşmak istediğim birkaç sebebim daha var. Ben; şifanın, başkasının şifasına vesile olmakta olduğunu gördüm. Dermanımın, başkasının derdiyle dertlenmekte olduğunu gördüm. Efendimiz(sav)’in: “Dünyalık işlerde kendinizden aşağıdakilere bakın.” tavsiyesine uyabilmenin hekimlikte daha kolay ve mümkün olduğunu gördüm. Karşınızda size derdine derman aramak için gelmiş birini dinlerken kendi dertlerinizden sıyrılıp başkasına derman bulmaya çalışmanın kendinize bir iyilik, bir şifa olduğunu gördüm. Dediğim gibi bunlar baştaki tercih sebeplerimden değil, yaşayarak gördüklerimdendir. Bir insanı tıp fakültesini tercih etmeye yöneltebilecek mahiyetteki tecrübe ettiğim başka bir şey ise bu mesleğin insana ölümü hatırlatıyor oluşuydu. Yine Peygamberimiz(sav)’in “Ölümü çokça hatırlayınız.” hadis-i şerifine uyabilmek hekim için biraz daha kolaylaşıyor. Ölüm yokmuş gibi yaşadığımız hayatlarımızda, hekim sürekli ölümle burun buruna geliyor. “Hekimlik, şahitliktir.” demişlerdi ya; sağlığa, hastalığa, insanın bir dakika sonrasının bile garantisi olmadığına, son nefeslere şahitlikmiş. Nereden gelip nereye gittiğimize, ölümün de yaşamın da sahibine şahitlikmiş. Tefekkür, tevekkül ve teslimiyetin zirvede yaşandığı bir meslekmiş. Tabi bütün bunlar görmek isteyene gösterilir. Allah Araf suresi 179. ayetinde “Andolsun biz, cinlerin ve insanların birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, anlamazlar. Gözleri vardır, onlarla görmezler. Kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir hatta daha da aşağı seviyedirler. İşte asıl gafiller onlardır.” buyuruyor. Rabbim bizi gafillerden eylemesin.

Bu yazım tıp fakültesini okumaya sebep arayanlara, kararsız olanlara tercih etmeleri için öneri niteliğindeydi. Çünkü bizim Müslüman hekimlere ihtiyacımız var. Eli şifalı, dili şifalı, gözü şifalı; şifanın gerçek sahibini bilen, şifaya vesile olmaya talip şuurlu hekimlere ihtiyacımız var. Rabbim bizleri Şâfi isminin tecellisine vesile kılsın. Niyetimizi hâlis, akıbetimizi hayır eylesin.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Sen de bir yorum yaz
E-posta adresiniz kimseyle paylaşılmayacak.

En Çok Okunanlar

01




02




03




04




05




Sizin İçin Seçtiklerimiz






Tıbbiyeli Dergi















Son Yorumlar