Açlıktan Ölüm

Yıl 2022. Yer Ankara. Ve bazı insanlar hala açlıktan ölebiliyor.

Yeryüzünde herhangi bir insanın açlıktan ölmesi insanlığın utanması gereken bir acıyken, herkesin bu ayıbın Afrika’da, Orta Doğu’da olmasını beklerken, oralarda olması doğal karşılanırken, hiç kimse bu zamanda Türkiye’de bir insanın açlıktan ölebileceğine inanmak istemez. Fakat oldu, bu gözler buna şahit oldu ve muhtemelen daha bilmediğimiz birçok kişi açlıktan ölüyor.

Ahmet Amca'yı ilk gördüğümde şaşkınlıktan kendime gelmem zamanımı aldı. 112 personelinin “Arrest!” diye bağırmasına koşarken bu zayıflıkta, bu görüntüde birini beklemiyordum. Müdahale etmeye başladıktan sonra daha dikkatli baktığımda ise içimi bir ürperdi kaplamıştı. “Nasıl olur ya? Nasıl olur ya?” diyordum kendime. Bir insan gerçek manada nasıl bu kadar bir deri bir kemik kalabilir? Deyimin gerçek manasıyla bir deri bir kemikti Ahmet Amca. Vücut kitle indeksi yaklaşık olarak 14'tü. Kalp masajına devam ettiğimizde kaburgaları zaten birbirine yapışmıştı ve çok az geri esniyordu.
Peki neden? Yıllar öncesinden Ahmet Amca'ya mide karsinomu tanısı konulmuş olup eşini kaybettikten sonra tüm tedaviyi reddetmiş. Yakınlarının tüm ısrarlarına rağmen tedaviyi reddetmesinin üzerine bir de beslenmeyi de reddetmiş. Aylardır hiçbir şey yiyip içmiyormuş. Ahmet Amca'yı getirdiklerinde kan şekeri 9'du. Evet sadece 9. Bilmeyenler için normal bir insan için kan şekeri ortalama olarak 80-100 aralığında olmalı ve yaklaşık 50’nin altı koma, 30’un altı ise ölümle sonuçlanır. Yani Ahmet Amca'nın vücudundaki tüm besin depoları tükenmiş ve artık vücut açlığı tolere edememiş.

Hipoglisemi arrestlerin geri döndürülebilir nedenlerinden olsa da yapılan tüm müdahalelere rağmen Ahmet Amca hayata geri dönemedi. Çok sevdiği eşinin yanına belki bilerek belki bilmeyerek nihayetinde Allah’ın takdiri ile gitti. Ötenazi, tedaviyi reddetme yasal mıdır, etik midir sorularının hiçbirini cevaplamamıza fırsat vermeden ayrılmıştı ve Türkiye’de de insanların açlıktan ölebileceği gerçeğini bizlere hatırlatmıştı.