Allah'ın Kanunları YaşatırAllah'ın Kanunları Yaşatır

Allah'ın Kanunları Yaşatır

Genellikle gündem konularından uzak durmaya çalışırım. Çünkü insanlar o anın heyecanıyla fevri yorumlar yapıp kırıcı, kaba, yıkıcı eleştiri ve yorumlarda bulunabiliyorlar. Üzerinden zaman geçsin, insanlar sakinleşsin, sonrasında sorunları sakin bir şekilde masaya yatırmak isterim. Fakat bu sefer farklı. Artık daha fazla insanların sakinleşmesini, aklı selim yorum yapmaya başlamalarını bekleyemeyeceğim. Mazur görün.

Kardeşlerim!
Bizleri Yaratan Allah (c.c.)'tır. Her şeyi bilen, hiçbir şeyin gizli kalmadığı yegane varlık Allah'tır. Her şeyden önce O vardı, her şeyden sonra da O olacaktır. Elbette ki bizi yaratan, her şeyin bilgisine sahip olan, hayatımızla ilgili kuralları da bizden çok daha iyi koyacaktır. Onun dediğinin yanında bizim O’na aksi fikir belirtmemiz imkan dahilinde bile değildir. Öyle ise bizim savunacağımız, yaşamaya, uygulatmaya çalışacağımız yegane kanun Allah'ın koyduğu kanundur, Allah'ın çizdiği sınırlardır. Bunun için de her şeyden önce Allah'ın emir ve yasaklarını öğrenmeliyiz. Bilmediğimiz şeyi uygulayamaz, anlatamaz, savunamayız. Aynı şekilde bilmediğimiz batılın karşısında da duramayız, onu alt üst edip yenemeyiz. Öncelikle okumalı, öğrenmeliyiz. Daha sonra bunları hayatımıza tatbik edip örnek olmalı, daha sonra da örnekliğimizi tatlı dille desteklemeliyiz, anlatmalıyız.

Kardeşlerim!
Kadınları, erkekleri ne İstanbul sözleşmesi ne de başka beşeri kanunlar yaşatır. Beşeri kanunların evrensel bir dünya düzeni kurması imkansızdır, boşa çabadır, gaflettir. İnsanı yaşatacak, koruyacak, hakkını savunacak, adaletli tek kanun, kendinden başka kanun koyucu bulunmayan Allah'ın kanunlarıdır. Allah'ın kanunlarını öğrenmek için Kuran'ı Kerim'i ve onun yaşamdaki örneği Peygamber Efendimizin hayatını iyi öğrenmeliyiz. İnsanlara ancak öğrendikten sonra anlatabiliriz Allah'ın kanunlarını.

Kardeşlerim!
Maalesef ki gafletteki insanların çoğu Allah'ın kanunlarını cahilce reddetmektedir. Bunu da Allah’a inandıklarını söyleyerek yapmaktadırlar. Bunun sebebi ise Kuran'ı Kerim'i okumamış olmalarıdır. Örneğin, "Benim inandığım Allah bu kuralı koymamıştır" diyorlar. Fakat bilmiyorlar ki bahsettikleri kural Kuran'ı Kerim'de açıkça yazıyor. Okumamasının üstüne bir de korkuyla oluşturulmuş önyargı barındırıyorlar. Bu önyargıyı oluşturan, yayan ise yine Avrupa ve Amerika’nın kendisidir, kuklalarıdır. Kuklalar ile insanlara İslamofobi aşılıyorlar. Çeşitli yöntemlerle insanları İslam’dan, şeriatten uzaklaştırıyorlar. Allah'ın kanunlarını çarpıtarak, asılsız ve yanlış şekilde gösteriyorlar. Gelinen noktada Müslümanlar Avrupa ve Amerika’nın (seküler) normlarını kendi dünyalarına o kadar yerleştirmiş ki, artık İslam’ın buyruğunu kendileri için (çoğu zaman) geri kalmış fikirler ve kurallar olarak algılıyor. Kukla haline gelmiş bazı medya kuruluşları vasıtasıyla veyahut başka aracılarla, İslam’ı tahrif edecek ve Müslüman algısını tahrip edecek içeriklere Müslüman halkı maruz bırakıyorlar. Romantik ve süslü sözler, sloganlar veya simgelerle İslam’ın karşısında bir oluşum meydana getirilmeye çalışılıyor. Ve oluşturulan algı çoğu zaman bu oluşumun insani ve sevgi pıtırcığı(!); İslam’ın ise kaba, gerici ve gaddar olduğudur. Maalesef ki Müslüman kardeşlerim Kuran'ı Kerim'i okumadan, “Müslüman” olmanın ne olduğunu anlamadan onlara kanıyor ve hatta Allah’ı unutuyorlar... Bize düşen görev ise önce Kuran'ı Kerim'i ve Peygamber Efendimizin hadislerini, hayatını en güzel şekilde öğrenip, doğruyu yaşamak ve anlatmaktır. İnsanız, hatamız olur. Hatanın İslam’da değil bizde olduğunu anlatmaktır. İnsanları Kuran'ı Kerim okumaya teşvik etmektir.

Kardeşlerim!
Sözün özü şudur ki insanı beşeri kanunlar değil, Allah'ın kanunları yaşatır.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Sen de bir yorum yaz
E-posta adresiniz kimseyle paylaşılmayacak.

En Çok Okunanlar

01




02




03




04




05




Sizin İçin Seçtiklerimiz






Tıbbiyeli Dergi















Son Yorumlar