AnjiyO'nu Hisset
Hayatta sıkıştığımız, daraldığımız anlar sayısızdır. Bizler manen sıkışırken damarlarımız da madden sıkışır. Ağrı çekilmez bir seviyeye gelir. İşlem başlar. Önce anestezi. Peki ya bizler anestezi almalı mıydık manevi darlıklarımız için? Femoral arterden giriş yapıyoruz genelde. (Oysa O'na giden yollar birkaç arterden fazlası, gökteki yıldızlar kadar.) Ama tabi ki başka yollar da var; radyal arter, brakiyal arter gibi. Radyal arterin konforu yüksekken brakiyal arterdeki kanama riski bizi kendisinden uzaklaştırır. Ferahlamak maksadıyla yanına gittiklerimiz de bazen bizi brakiyal arter gibi daha çok kanatabilir. Radyali mi tercih etmeliydik, femorali mi? Bu hayatı herkes sadece bir kere yaşıyor ve bu sorunun asla tek bir cevabı yok çünkü cevap sana, senin ruhuna, senin bedenine göre değişir. Anla işte kardeşim senden bir tane daha yok.
İçerideyiz, lokalizasyon hocam?
-LAD (Ben kimim biliyor musunuz? Aşık olduğunuzda o hızla atan kalbinizi beslemek ve onu teselli etmek için fedakarca çalışan ana damarlardan biriyim.)
İşte tel geliyor ve stent, tak tak sesleri, birkaç çekim radyoloji teknikerinden ve geçmiş olsun bütün damarların genişledi bir de nitrat, tamamdır. Eline sağlık hocam.
Nasıl yani bu kadar kolay mıydı?
Tabii ki.
Çünkü اَلـْـقَابضُ (El Kabid, daraltan) olan da O. الْبَاسِطُ (El Basit, genişleten) olan da O.
Senin hayat damarlarındaki darlıkları bilen de O.
İşte bir anjiyodan binlerce kat daha etkili olan o ilahi ferman:
Biliniz ki kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur. (Râd Suresi 28. ayet)
Ne anesteziye ne nitrata ne de stente, hiçbir şeye gerek kalmadı. Teşekkür ederim.
Allah'ım, seni çok seviyorum.