Sisifos Makamı
"İstediğinizi yapın; ancak bilin ki Allah yaptıklarınızı görmektedir.”
(Fussilet, 40)
Soğuk bir haziran günü
sıcak küfürler saydırırken Spinoza'ya
ruhumun dehlizlerinde aforoz edilirken tanrı,
güneş yemin etti
arşları aşıp gelmek için
güneşin yemini dolaştı
Fransa'ya
ve
oradan apoletli kardinallere,
dediler:
güneş yaktı
yakacak!
O sıra
bulutlar ins eti yer
ben
ağıtlar yakardım Sisifos'a
Baruch'a
insana.
ve güneş yemin etti
arşları aşıp gelmek için.
Tanrıya değil
Allah'a inanılan zamanların birinde
belki daha yaratılmamışken güneş
ben
büyük laflar ederdim
ve ben
asırlar öncesinden bir belayı anımsardım,
asırlar...
aradan zaman(lar) geçer
elmalar yenir
ağızlarda hürriyet diye bir lafız dolaşırdı.
fikrim gönle gelmeden
tövbe ederdim
hayatsızca tövbe ederdim
güneş yakardı,
ben tövbe ederdim
güneş yakardı,
ve
güneş yemin etti
arşları aşıp gelmek için.
Bir de Yusuf vardı,
güneş özenirdi Yusuf'a
yakardı kuyuyu,
güneş Mecusi gibi yakardı
nâr gibi yakardı!
Peki
güneşin arşlardan öte gelen hey hatları
kuyunun içindeki zarafetten mi idi
kuyu özenerek Yusuf'a
yerin bilmem ne arşın dibinden kopup
Kenan'dan gitmek,
hür olmak isterdi.
güneş yakardı
ve güneş yemin etti arşları aşıp gelmek için.
Soğuklardan temmuz olunca
en sevdiğim yerde dostum kalmayınca
bir büyük ses duydum
ve
arşlardan birinde kuruldu mahkeme
güneş hesap verecek kimi yaktıysa
lâkin güneş bihaber
güneş mahcup
kardinaller ahraz
ve güneş yaktığı kadar yanacak!