Aşı Olmalı mıyım?

“Allah aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır…” Yunus | 100

İlim, açık bir kalp gözüyle üzerine düşündükçe ve araştırdıkça daha fazlasını veren, öğrendikçe daha dikkatli ve hassas konuşulması gerektiğini hatırlatan derya deniz bilgilerin bütünüdür. Yeryüzünde üzerine düşünülmüş ya da keşfedilmemiş milyonlarca ilim vardır. İsteyen herkes okuyarak, araştırarak, dolaşarak ve mesai harcayarak bilim öğrenebilir, ilim adamı olabilir. Nasıl ki dini bir konuda fetva almak için, Kur’an, Hadis, Tefsir, Fıkıh gibi pek çok alanda araştırmalar yapmış, kendini geliştirmiş, güvenilir birine, pilot kalemle Allah’ın varlığını ispatlamaya çalışan arkadaşlardan daha çok inanmayı tercih ediyorsanız; sağlık alanında da önceliğiniz bir tıp insanı olacaktır, olmalıdır.

Aşılar hakkında konuşmak istiyorsanız öncelikle “Virüs ne demek?”, “Aşılar nasıl üretiliyor?”, “Hangi denetimlerden geçiyor?” gibi sorulara yanıt bulmanız gerekmektedir. Bir virüs vücudumuza girdiğinde ne olur? Elbette vücudumuzu hastalandırıp öldürmeye çalışır. Peki ne yapalım? Hasta olmayı mı bekleyelim? Yoksa bir deva mı bulmaya çalışalım?

Amacımız hastalık semptomları ortaya çıkmadan hastalığı insan vücuduna tanıtabilmektedir. Basitçe anlatacak olursam, bu tıpkı aranan azılı bir suçlunun fotoğrafını göstererek polislere tanıtmak gibidir. Hastalığa neden olan patojenin yüzeyinde yer alan proteinleri (elbette zayıflatmak suretiyle) vücuda enjekte edebilirsek o bölgeye vücudumuzun savunma hücreleri gelecektir. Savunma sistemi “Kim bu gözlerindeki yabancı?” şarkısını mırıldanarak, zayıflamış ve örselenmiş patojeni ortadan kaldırıverir. Eğer bir şekilde gelecekte bu virüs vücudumuza girecek olursa immün (savunma) sistemimiz halihazırda tanıdığı için hemen tepki gösterir ve virüsler çoğalamadan ölüverir.

Peki mRNA aşısı muhabbeti nedir? Hatırlarsanız lise yıllarında bizlere “santral dogma” adında bir şey öğretilmişti. DNA’dan RNA, RNA’dan da ribozomlarda protein üretilir. Hani virüslerin yüzeyinde bulunan proteinler var dedik ya. İşte onlar da mesajcı (Messenger) RNA’dan üretilirler. Normalde proteinleri hayvan dokularında üretip sonra aşıların içine yerleştiriyorduk. Ama eğer o proteini doğuran mRNA’yı üretip aşıya koyarsak, hücrelerimiz bu mRNA’yı okuyarak virüs proteinlerini üretince yabancı proteinleri algılayan savunma sistemimiz de bağışık yanıt oluşturacaktır. Yanlış anlaşılmasın, bu sistem yeni bir teknoloji değil aksine onlarca yıllık birikimin bir neticesidir. Hatırlatayım aşı asla gidip DNA’nıza entegre olamaz!

Normalde 5-10 yılda üretilebilen aşı ya da ilaçlar, ölüm riskinin yüksek olması ve hastalığın tüm dünyayı sarması (pandemi) sebebiyle bürokrasinin de işin içine girmesi ve bilim insanlarının fonlarla desteklenmesi sayesinde hızlanmıştır. Keşke dünya her hastalık için bu denli alarma geçip yapılan çalışmaları destekleyebilse. Demek ki illa bilim, illa bilim.

Aşı kısırlık yapar mı? Aşının kısırlık yaptığı gibi bir veriye nereden ulaşıldı da böyle bir iddia ortaya atıldı bilemiyorum ancak kısırlık denebilmesi için bir çiftin bir yıl boyunca korunmasız ilişkiye girmesi gerekir ki aşı çıkalı daha bir yıl olmadı. Gerçi BionTech aşısını üreten firma Pfizer’in bir diğer ürünü Viagra (küçük mavi haplar), yıllardır ülkemizde yer alan ve çokça satılan bir ilaçtır. Zannediyorum kısırlaştırmak isteselerdi bunu Viagra ile kolayca başarabilirlerdi. Bir diğer örnek size çip takılacağı ki buna inanıyorsanız telefonlarınızı hemen çöpe atmanızı tavsiye ederim. Zira sizin hakkınızda veri toplamak için vücudunuza çip enjekte edilmesine gerek yok. Teknolojik aletler bunu fevkalade yapıyor zaten. Bu gibi safsatalara yazımda daha fazla yer vermek istemiyorum.

Sonuç itibariyle bir doktor olarak söylüyorum, aşı olmalısınız. Aklınıza takılan soruları, sorunları konunun uzmanına danışmak sıhhatli karar almamızı sağlayacaktır. Özel bir sağlık sorununuz varsa aşınızı hekiminize danışarak olabilirsiniz. Salgında savaşı kazanmamızın en etkili ve güvenli yolu aşılardır. Lütfen kulaktan dolma safsatalara itibar etmeyin, her konuda olduğu gibi sağlık konusunda da işi profesyonellere bırakın.
 

İleri okuma

Bu konuda yakinen tanıdığım, T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Aşı ile Önlenebilir Hastalıklar Dairesi Başkanlığı Tıbbi Planlama, Aşı Lojistik ve Soğuk Zincir sorumlusu Dr. Çağrı Emin Şahin’in kaleme aldığı yazıyı okumanızı tavsiye ederim: buradan ulaşabilirsiniz