Cennetten Kovuluşu Yeniden AnlamakCennetten Kovuluşu Yeniden Anlamak
görsel pixabay.com

Cennetten Kovuluşu Yeniden Anlamak

Biz neyiz? Melek mi, hayvan mı? Yiyip içiyor ve bize benzer nesiller meydana getiriyoruz. Ama hayvan değiliz. Çünkü seviyor, aşık oluyor, inanıyoruz. Hiçbir aslanın öldürdüğü ceylan için vicdan azabı çektiğini gördünüz mü? Bu yüzden biz bir yanıyla hayvan bir yanıyla meleğiz. Hayat sürecimizce birinden diğerine yolculuk içindeyiz. 

Peki Hz. Adem cennette yaşarken melek miydi, insan mı? Yasak meyveden sonra dünyaya gelişiyle mi insan oldu yoksa hep mi insandı? Bence hepimiz Adem(as)'dan bir parça taşıyan hayat devrini tersten ve düzden benzer tamamlayacak yaratılmışların en üstünü insan-ı kamiliz. 

Hz. Yusuf(as)'u Züleyha'dan koruyan Allah(cc) Âdem(as)'ı da elbette korurdu. Ancak Âdem(as)'ın oluştan varoluşa geçiş imtihanı ancak dünyaya gelişiyle imanını ispatla gerçekleşebilirdi. Bu yüzden Havva annemiz vardı, bu yüzden yasak meyve vardı, bu yüzden şeytan inkâr etmişti Âdem(as)'a secdeyi. 

“İyileşmek için önce hasta olmak gerek.” diyor Hz. Mevlâna. Peki insanın hasta olması ardından sağlığına kavuşmasında ilk sağlık durumu ile son durum sağlık arasında ne fark var? İlkinde kadr-ü kıymeti olmayan sağlık ve onu verenin büyük zatının farkında olmayan insan, hastalıktan sonraki sağlığında elbette kendinde bulacağı şuurlu bir kulluktur.

Âdem(as) da cennette dünyaya gelişiyle sıhhatten hastalığa düştü. Her hastalık bir imtihandı. İmtihanı geçen sağlığına kavuşacaktı. Âdemoğlu da bu dünyada kafasını suyun içinde tutarcasına bu hastalığı yaşamakta. Sudan çıkarınca ulaştığı şey ne ise imtihan sonucunu yaşayacak. Bu âdem serüvenini hepimiz yaşıyoruz. İmtihan da aynı bir hastalıktan sonra kazanılan bağışıklık gibi insanı diğer insanlardan hastalığa karşı üstün kılıyor. Âdem(as) Allah(cc)’ın yarattıklarından bir yaratılmıştı. Ancak dünya hastalığından sonra kazandığı bağışıklık onu meleklerden üstün kıldı. Âdemoğlu da babasının izinde. Kendi varlığıyla var olan şeytanın etrafa yaydığı virüslerden korunmak zorunda. Korunmak da bir imtihan o hastalığa tutunmak da imtihanın bir süreci. 

İnsan, Âdem(as)’ın geldiği yere dönecek. İnsan iki unsurdan oluşmakta. Biri toprak diğeri ruh. İnsan bu ikisinin sentezi. Ölüm bu ikisini ayırmakta. Beden harcı olan toprağa, ruh kaynağı olan Allah(cc)’a ulaşmakta. Cennete ve cehennem yol ayrımına doğru ilerlemekte. Ruhun hangisine varacağı cüzi iradeyle malum. Peki bunu tecrübe etmek elimizde mi? Elbette: Mûtû kable en-temûtû: Ölmeden evvel ölünüz. İnsan bu dünyada ancak kendi kuracağı mahkemede kendini hesaba çekmesi ile asıl mahkemeye hazır olabilir. 

Bu dünyanın Adem’i bu dünyanın Havva’sısın. İmtihanın düşmemek değil. Düşüş olmadan yükseliş gerçekleşemez. Esfeli safilinden ahseni takvime yolculukta Havva’nı bul, Adem’ine kavuş. Uhrevi amaçta bir olduğun refikinle Cenne-ti Ala da buluş. En sevgiliye sevginin dünyadaki yansımasıyla ulaşılabilir. Aşk seni yönetsin. Aşk ile maşuka kavuşulur. Muhabbetle...

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Sen de bir yorum yaz
E-posta adresiniz kimseyle paylaşılmayacak.

En Çok Okunanlar

01




02




03




04




05




Sizin İçin Seçtiklerimiz






Tıbbiyeli Dergi















Son Yorumlar