Dağ
Bir yer
Mevsimin, saatin kaç olduğu bilinmez
Renklerin karmakarışık olduğu ama mora boyanmış bir yer
Aydınlığın ve karanlığın birbirine karıştığı bir yer.
Biri var orada
Bir silüet,
Görünürlüklerden kaçan biri
Yol ve ışık arayışında
Neden kaçtığını bilmeyen
Ama neye ulaşmak istediğini bilen.
Bazen koşarcasına
Bazen yavaş adımlarla
Ama yine de her defasında rüzgâra bırakarak kendini.
Bir demir dövülüyor uzaklarda
Bir mazlum can çekişiyor
Bir zalimin sesi gürlüyor
Ama değişecek
Ama yerini bulacak tüm adalet.
Mazlum kalkacak o yerden
Zalim konuşamaz olacak.
Zamanın ötesine dayanmayı bilirsek
Değişecek.