Ömürlük Kol Saati
Yepyeni bir kol saati düşünün; doğru bir şekilde çalışan, dışı tertemiz bir kol saati. Hayatınızın her anında kolunuzda yer alan bu saat; görüştüğünüz kişilerden, bulunduğunuz ortamlardan, içerisinde olduğunuz durumlardan ve verdiğiniz kararlardan etkilenme özelliğine sahip. Bu saati doğru bir şekilde kullanmak ve saatin çalışma düzenini bozmamak, bilhassa onu tamir eden yerlere götürmek sizin elinizde. Bazılarının kolunda kırılan, bazılarının kolunda ise yıldızlar gibi parlayan bu saatler hepimizin fikir dünyasını temsil ediyor. Çoğumuz zamanla bozulan ve paslanan saatlerimizi hangi tamirciye götüreceğimiz konusunda kararsızız. Geçmişte ve günümüzde yaşanan olaylar ekseninde bakacak olursak yanına varmamız gereken tamircinin Peygamber Efendimiz (s.a.v.) olduğu aşikâr. Hayatta verdiğimiz kararlar esnasında “Yürüyen bir Kur’an tefsiri olan Rasulullah (s.a.v.) bu durumda olsa ne yapardı, nasıl hareket ederdi?” şeklinde düşünmemiz bizleri tamir eder ve bizlere kendimizi tamir etmeyi öğretir. Âl-i İmrân Suresi’nin 31. ayetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.”. Bu ayet-i kerimede “Alemlere Rahmet” olarak gönderilen Peygamber Efendimize ittibâ etmenin önemi açık bir şekilde vurgulanmış, hayatımıza yön vermesi gereken rehberimiz bizlere gösterilmiştir. Peygamber Efendimizi sevenleri ve O’nun izinden gidenleri tamircilerimiz, camilerimizi tamirhanemiz bilmek parolamız olmalı; Kur’an ve Sünnet’e sımsıkı sarılmalı ve yaptığımız her işte Allah rızasını gözetmeliyiz. Sonsuzluğun tatlı şerbetinden içmek istiyorsak şu kısa ömrümüzü şuurlu bir şekilde yaşamalıyız. Tamir edilenden tamir edene dönüşme yolunda olmalıyız, her daim tamire ihtiyacımız olduğunu da unutmamalıyız.
Sürçülisan ettiysek affola, hepiniz Allah’a emanet ola.