EKG'den Hayatı OkumakEKG'den Hayatı Okumak

EKG'den Hayatı Okumak

Doktor olarak insan hayatıyla ilgileniyoruz, her gün insanların birtakım şikayetlerini dinliyor, hayatlarının bir bölümüne dokunuyoruz. Bugün farklı bir şey yapalım, hayatın bir bölümüne değil de tamamına, geniş bir perspektiften bakalım. Sağlıklı1 bir insanın hayatını iki boyutta kağıda döktüğümüzü düşünelim. Muhakkak düz bir çizgi olamazdı. Teşbihte hata olmaz, normal bir elektrokardiyogram (EKG) gibi olabilirdi. Bildiğiniz üzere EKG’de yatay düzlem zamanı, dikey düzlem ise kalbin elektriksel aktivitesini gösterir. Zaman aktıkça küçüğüyle büyüğüyle oluşan inişler ve çıkışlar... Düzenli bir düzensizlik... Düz bir çizgi kadar muntazam değildir elbette. Düz çizgi ideal gibi gözükür, fakat canlı varlık âleminde süreklilik arz eden düz bir çizginin karşılığı yoktur. Nefes alan hiçbir canlının hayatı düz bir çizgi değildir, çünkü hayat bir devinimden ibarettir. Bununla birlikte, insan hayatının her ânı koşuşturmayla geçmez; devinimler arasında kısa süreli düz çizgiler insana nefes olur, onu dinlendirir ve her türlü iş/imtihan için güç/moral/motivasyon verir.

Bu çizgilere çok yakından bakarsak muhakkak bire bir aynı ve tamamıyla ritmik olmadığını görürüz. Hayat da insanın karşısına farklı yer ve zamanlarda, farklı imtihan ve sorumluluklarla çıkıyor. Eğer hayatın bu karesine daha geniş bir açıdan bakarsak, bu düzensiz gözüken eğriliklerin aslında hayat döngüsü içinde bir ritmi olduğunu, kendi içinde iniş çıkışları ve farklılıkları olsa da benzer paternlerde meydana geldiğini görürüz. Bu paterni anlayamamak, hayatı anlayamamak anlamına gelir. Eğer bu paterni anlayıp bu ritme ayak uydurabilirsek; o zaman türlü türlü sıkıntı ve meşakkatler karşısında bizden istenen tavrı ortaya koyabiliriz.

Şimdi hayattaki bazı patolojik davranışlara EKG üzerinden örnek verelim ve çözüm önerelim:

İlk örnek AV (atrioventriküler) blok olsun. Burada AV nod uyarıyı zamanında iletemez, geciktirir ve PR aralığı uzar. Eğer daha ileri düzeyde bir iletkenlik sorunu varsa bazı P dalgalarından sonra QRS oluşmamaya başlar. Birkaç tane QRS’siz P’den sonra siklus başa döner, uzun PR’ler oluşmaya başlar. Eğer tam blok olursa, P’lerden sonra QRS gelmez. P’ler düzenli devam etmesine rağmen, QRS’ler P’lerden tamamen bağımsız olarak devam eder.

Bazen bazı insanlar yüklendiği sorumluluklara, girdiği imtihanlara ya da maddi/manevi hastalıklara (P dalgası) karşı çeşitli nedenlerle direnci kırılıp onların altında ezilebilir. Bir yandan bu sorumluluk, imtihanlar ve hastalıklardan da kaçamazlar (P’ler daima var). Hazırlık için gereken süreyi (PR) uzatır, yapması gerekenleri yapmakta gevşeklik gösterirler (PR uzar). Bazen bu gevşeklik git gide artabilir (Mobitz tip 1). Bir yerden sonra artık tamamen kendini salar (QRS’siz P’ler). İmtihanlar, sorumluluklar, hastalıklar birikir, sürekli aklını işgal eder ama yorulmuştur. Yapması gerekenleri yapmaya başlaması için birileri tarafından defalarca ikaz edilmesi ve dürtülmesi gerekir (QRS’siz P’lerden sonra olayın tekrar başa dönmesi). Başladığında çok güzel yapar, fakat bu süreçte yapmadığı sorumluluklar, kaybettiği imtihanlar, tedavi olmadığı hastalıklar onu rahatsız eder (Kaybedilen QRS’ler nedeniyle vücuda yeterli kanı gönderemez kalp). Bunun çözümü nedir peki? O kişinin bir kişiye ihtiyacı vardır. Bu kişi kalbini fetheden bir hocası, canından bir can olan arkadaşı veya hayat yoldaşı olabilir. Yapması ya da yapmaması gereken şeyleri sürekli ona hatırlatmakla kalmayıp onu buna çeşitli metotlarla zorlayacak. Ne zaman gevşeme başlarsa bu kişiler devreye girerler. O yüzden ne zaman böyle bir şey yaşasalar yanlarında olmaları gerekir (İşte bu da kalp pilidir ☺ ).

İkinci örnek sinüs taşikardisi ve bradikardisi olsun. Bazı kişiler vardır, bir sorumluluk almaktan ya da imtihana girmekten kaçarlar. Kaça kaça artık hayatlarındaki düz çizgi miktarı artar. Bu sürede yeterince enerjileri olur iş yapmak için (diyastolde kan dolar kalbe yeterince), kabiliyetleri de vardır (P’den hemen sonra QRS’leri çıkarabilir) fakat onlar bundan kaçınır (P’lerin sıklığını azaltır). Bir nevi kendi kabuğuna çekilirler. Bu tür hayatların da sık sık teşvik edilmeye ihtiyaçları vardır (Yani sempatomimetik tedaviler☺ )

Bazı kişiler de tam tersi fazla fazla sorumluluk alır, farklı imtihanlara bile isteye atlarlar (P’lerin sıklığı artar). Bunları göğüslemekten de çekinmezler. Fakat böyle olunca hayattaki kısa düz çizgileri azalır. Böyle olunca da yaptığı şeylerden tam verim alamazlar (diyastol kısalır, kalbe yeterince kan dolamadan kasılma gerçekleşir ve atım hacmi azalır). Onların da bu meşguliyetlerin aralarında dinlenmesini sağlayacak, onları sakinleştirecek, yavaşlatacak dostlara, yakınlara ihtiyacı vardır (Yani sempatolitik tedaviler ☺ )

Son örneğim; sık görülen bir patoloji Atrial Fibrilasyon (AF) olacak. P dalgaları burada yoktur. Onun yerine P dalgasına benzer yüzlerce ufak uyarılar çıkar. Kalp ise bunlardan bazılarına cevap oluşturur. Bu cevap düzensizdir. Bu ritim de korkarak yaşayanlara örnek olabilir. Tüm sorumluluklardan korkan/kaçan, imtihana girmekten korkup hiçbir şey yapmamayı tercih eden, hasta olmaktan korkan ama aslında bu düşünce tarzının bir hastalık olduğunu bilmeyen kişilerdir. Bu kişiler kimi zaman, bir düzen takip etmeksizin bazı işler ortaya koyar (QRS). Ama bunlar bir uyarıdan bağımsızdır. Bu yüzden ortaya konan bu performans hem ritim olarak hem de etki olarak düzensizdir. Bir işi yapmadan önce bir hazırlık yapmak, motivasyon sahibi olmak, odaklanmak gerekir (PR aralığı). Eğer bir işe hazırlıksız başlarsan, odaklanamazsan verim kaybı yaşarsın (AF’de debide kayıp olur). Bunun farklı tedavi modaliteleri vardır, temelde hedeflenen ise cesaretli olup hayata açılmak ve düzenli bir hayat yaşamaktır.

Hayatımızdaki sorunları, bu sorunları anımsatan durumlara benzetip onların çözümlerinden ilham alarak çözebiliriz. Ne demiş üstad, “İnsan küçük bir âlem olduğu gibi, âlem dahi büyük bir insandır.”2
 

Dipnotlar
  1. WHO’nun sağlık tanımı: Sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil; fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam iyilik halidir.
  2. Bediüzzaman Said Nursi- Lemalar
Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Sen de bir yorum yaz
E-posta adresiniz kimseyle paylaşılmayacak.

En Çok Okunanlar

01




02




03




04




05




Sizin İçin Seçtiklerimiz






Tıbbiyeli Dergi















Son Yorumlar