En Akıllıca TicaretEn Akıllıca Ticaret
görsel pixabay.com

En Akıllıca Ticaret

Sanal iletişim ağı olan internet ortamında, kozmopolit düşünce paylaşım sitelerinin birinde “Yolda 100 bin dolar görseniz ne yapardınız?” isimli bir başlık açıldığını gördüm. Başlığın altına yazılan yorumlar tabiri caizse beni ürküttü. Zira yorum yazanların büyük çoğunluğu parayı sahibine teslim etmeyeceğini açıkça beyan ediyordu. Bu durum aslında globalleşen ve insanı “ben” ve dolaylı olarak “para” merkezli hale getiren bir dünyada çok da anormal değildi. İnsanın harcadığı emek ve zaman para olarak değer görür. Para aslında dolaylı olarak kaybolan zamanı yansıtır bizlere. Jim Rohn “Zaman paradan daha değerlidir çünkü daha fazla para kazanabilirsiniz ama zamanı asla telafi edemezsiniz.” demiştir. 

Aslında yolda bulunan parayı kimse görmediği halde cebe atmak yerine sahibine teslim etmenin “din” dışında hiçbir rasyonel açıklaması yoktur. Yanlış anlaşılmasın, herhangi bir dine mensup olmayanlar ya da ateistler iyilik yapmıyor demek istemiyorum, elbette çevremizde de gördüğümüz üzere iyilik yapmak veya iyi biri olmak vicdan, karakter, empati, yetişme tarzı gibi pek çok konuyla da ilişkilidir. Ancak demeye çalıştığım şey iyiyi ya da kötüyü adlandırabilecek herhangi bir objektif kaynak olmadan, başkaları için sergilenen ve hiçbir kazancı olmayan özgeci davranışların rasyonel bir temeli olamaz! Bir davranışın yasal olması ve iyi ya da kötü olması farklı şeylerdir. Sizin iyi dediğiniz bir davranış başkası için kötüyse bu subjektiftir. Oysa dindar biri için ahlak kurallarını koyan Allah’tır ve son derece objektiftir. Sınırları bellidir. 

İster kabul edelim ister etmeyelim, hiçbirimiz herhangi bir işe veya herhangi bir insana, çıkarsız ve karşılıksız yatırım yapmayız. Hiç kimse zarar edeceğini bile bile bir işe para yatırmaz öyle değil mi? Elbette bu kazanç her zaman para olmak zorunda değildir. Kimi zaman vicdani tatmin çıkarı, kimi zaman kendini ispatlama arzusu, kimi zamansa saygınlık arttırma metodu. Bütün bunlara baktığımızda karşılığı başka insanlardan beklenen yatırımlar görmekteyiz. Oysa Rabbimiz bizleri Saff Suresi’nde “Ey iman sahipleri! Dikkatlerinizi, sizi korkunç bir azaptan kurtaracak ticarete çekeyim mi?” ayetiyle her şeyin eriyip gideceği bu fani dünyada karşılığı insanlardan değil Allah’tan beklenilen bir ticarete davet etmektedir. Evet dünya koca bir alışverişten ibarettir. Bu alışverişin en rasyoneli ve en erdemlisi ise elbette karşılığı insanoğlundan değil yaratıcıdan beklenerek yapılan iyiliklerdir. Bu iyilikler de karşılık beklenerek yapılmaktadır elbette fakat bu karşılık elalemden değil Allah'tan beklenmektedir. 

Atalarımız ne güzel söylemiş; “İyilik yap denize at, balık bilmezse halik bilir”. Elbette atalarımız da Halik yoksa karşılıksız iyilik yapmanın herhangi bir anlamı olmadığının farkındaydı. Rabbimiz İnsan Suresi 9. Ayette “Biz sizi Allah rızası için yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür beklemiyoruz” dememizi emrederek aslında insanın karşılıksız iş yapamayacağına ama bu çıkarın geçici değil kalıcı bir kazanç haline gelmesini tercih etmemizi söylemektedir. Elbette akla en uygun olanı da en erdemli olanı da budur. Cennet ve cehennem kavramlarını kabul edip, cehennemden korkarak kötü şeyler yapmamak ve cenneti arzulayarak iyi şeyler yapmaya çalışmak görünürde hiçbir şekilde “maddesel” bir arzu tatmini değildir, bu yüzden hem en içten ve en samimi olanıdır, hem de en rasyonelidir. Bencilce düşünüp toplum nezdinde saygınlık artırmak amaçlı ahlaklı olmak mı daha mantıklıdır yoksa sonsuz bir faydayı ummak mı? 

Çocukların ve gençlerin artık anne babalarını değil sosyal mecralarda gördüğü karakterleri rol model aldığı bir çağda, para karşılığı cinsellik hizmeti veren kişilerle yapılan ve milyonlarca izlenen röportajlarda ayda bilmem kaç bin lira kazanıyorum demesi ve bir çok kişinin yorucu yıpratıcı işlerde çalıştığı halde bu parayı kazanamadığını yazması ironiktir. Hepimizin paraya ihtiyacı var elbette ve paranın pek çok ahlaksız yöntemle kazanılabileceğini de biliyoruz. Belki de kendimize şunu sormalıyız; yaşayacağın otuz kırk yıl uğruna bütün etik değerlerini ve ilkelerini silmek yerine sonsuz bir mutluluk hayatı karşılığında Rabbinle karlı bir ticaret yapmaya var mısın?

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Sen de bir yorum yaz
E-posta adresiniz kimseyle paylaşılmayacak.

En Çok Okunanlar

01




02




03




04




05




Sizin İçin Seçtiklerimiz






Tıbbiyeli Dergi















Son Yorumlar