Fotoğraflı-Yorum 2 | Kuşlar
Bir fotoğraf insana ne anlatabilir ki?
Ayetlere, edebiyata, bilime, mühendisliğe, felsefeye ve daha birçok alana konu olmuş, izlenmesi insana keyif veren, sesleriyle evlere şenlik olan, herkeste farklı farklı duygular uyandıran, yeri geldiğinde yasal/yasal olmayan ticareti yapılan, coğrafyasına göre müptelaları olan, ayaklarına bilezik takılıp göğe salınan, özgürlüğü temsil edip çoğu zaman özgürlükten bihaber olan Kuşlar.
Kuşlar insana ne anlatabilir ki?
Cami avlusunda, sahilde, sokak aralarında, parklarda dolaşan, uçuşan kuşları düşünün. Nasıl uçuyorlar? Yükseldikten sonra nasıl da süzülüyorlar. Adeta sanat. Gözümüzün önünde en güzel oyun sergileniyor çoğu zaman. Başrol oyuncuları kuşlar, fakat çoğunlukla göremiyoruz bile, bakmıyoruz. Kafamızı kaldırıp bu güzelliklere vakit ayırmıyor, ayıramıyoruz. Acaba, kuşlara karşı bu dikkat dağınıklığımızın sebebi izlemek için bilet alıp da para vermememiz mi?
“Üstlerinde kanatlarını aça kapaya uçan kuşları hiç görmediler mi? Onları (havada) rahmândan başkası tutmuyor. Şüphesiz O her şeyi görmektedir.” Mülk, 19
Evet, havada mükemmel bir şekilde süzülüyorlar. İnsan “ben de süzülebilsem” diyor heveslenip. Evet, evet, bu bir sanat. Bu sanatın bir de sanatçısı olmalı diyor Üstad. Allah(c.c.) açıkça söylüyor: Allah her şeyin yaratıcısıdır. (Zümer, 62)
Bir fotoğraf insana ne anlatabilir ki?
Uçmak demişken, uçakların kuşlardan ilham alınarak icat edildiğini hepimiz biliyoruzdur. Da Vinci’nin de kuşların uçuşunu defalarca izleyip çizimler yaptığı söylenir. Peki, biz Müslümanlar neden durduk, duraksadık? En çok bizim kuşlardan ilham alıp, tefekkür edip bir şeyler üretmemiz, insanlığa faydalı olmamız, Allah rızası için çabalamamız gerekmez miydi? Yine, “ama uçaklar aerodinamik yapısı sebebiyle uçuyor, onu da şu bilim adamı bulmuştur” deme üstadım. Ne demiştik, her şeyi tüm özellikleriyle yaratan Allah’tır. Bizler, uçakları izlerken de kuşları izlerken de Allah’ı hatırlamalı, tefekkür edip ders çıkarmalı, bunu imanımızı arttırmaya vesile kılmalıyız.
Bir fotoğraf insana ne anlatabilir ki?
Rızkı veren Allah’tır, Allah’a güvenip rızkı aramak da bize düşen vazifedir. Eğer o bizim rızkımızsa, Camii kubbesinde de olsa o bize nasip olur.
“Eğer siz Allah’a gereği gibi güvenseydiniz, (Allah), kuşları doyurduğu gibi sizi de rızıklandırırdı. Kuşlar sabahları kursakları boş olarak çıktıkları halde akşam dolu kursaklarla dönerler.” Tirmizî Zühd 33. Ayrıca bk. İbni Mâce, Zühd 14
Sanırım bizim de “kuşlara takılıp gidiyor” aklımız, bu yüzden de yazıyı uzattık, hakkınızı helal edin.
Son olarak, yazının başında edebiyata da konu olmuştur demiştik, çok sevdiğim bir alıntıyla kuş bahsini şimdilik tamamlayalım:
Sevgili Dost!
Bu sabah kuş sesleriyle uyandım. Ne güzel değil mi? Hayır, güzel değil! Açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi. Kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. Bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette. Yüzümü yıkarken acaba diyordum; acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? Hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor? Acaba 'insan' denince hatırlanıyor muyuz?
| Posta Kutusundaki Mızıka, Ali Ural
İnsan denince hatırlananlardan olmak duasıyla…