Furkan İnce ile Fotoğrafçılık Üzerine Söyleşi

Fotoğrafçılığa nasıl başladınız, fotoğrafçılıkta sizi cezbeden şey neydi?

Amatör bile sayılmayacak çekimlere, ailemin fotoğraf makinesiyle tatillerde yaptığım çekimlerde başladım. İçimdeki bu sevgiyi fark etmem de o zamana gider. O zamanlar çektiğim güzel birkaç fotoğrafa dönüp dönüp bakardım. O zaman fotoğraf çekmeyi sevdiğimi fark ettim. Profesyonel olmaya iten şey ise, fotoğraflar üzerinden insanlara bir şeyler anlatabildiği fark etmem oldu. İnsanlarla muhabbet etmenin, duyguları aktarmanın çeşitli yolları vardır. Fotoğraf çekmek ve bunu paylaşmak da bir nevi duygu aktarımıdır.

Bakmakla görmek arasındaki fark nedir? Bakmanın bizim medeniyetimizce önemi büyüktür. Zira hz. insan yeryüzünde Allah'ın esmalarını görmekle ve bununla amel etmekle yükümlüdür. Bu zaviyeden bakacak olursak, fotoğrafçılık ve hikmet arasında nasıl bir ilişki kurulabilir?

Her insan bakar. Fakat önemli olan baktığın yerin sende bir şeyler uyandırması, sana bir şeyler anlatması, senin ondaki hakikati görebilmen. Bakmak doktorluk ise, görebilmek hekimliktir. Allah(cc) Kur'an'ın birçok yerinde bakmaktan/düşünmekten bahseder, yeryüzündeki ayetlerden bahseder. Bize düşen bunları görebilmektir. Fotoğrafçılık ise görebildiğini başkalarına aktarabilmek için kullandığımız bir araçtır. Göremedikten sonra, gördüğünde Allah’ı göremedikten sonra her işte olduğu gibi burada da hikmetten bahsedemeyiz.

Fotoğraflarınız, sizin İstanbul aşığı olduğunuz izlenimini veriyor bize. Sizi İstanbul'a düşkün kılan, ona aşık olmanıza sebep olan şey nedir?

İstanbul’u sevmeyen pek azdır. Birçok insan da aşık olur İstanbul’a. Benim İstanbul sevdam/aşkım şehrin kendisine değil de, şehrin bana anlattıklarına. Her yeri ayrı bir şey anlatır insana. Fakat bana en çok şey anlatan, benim asıl aşık olduğum yanı ise İstanbul’daki zatlar, üstadlarımız, atalarımız. Bir Yahya Efendi Türbesi olsun, Yuşa Hazretleri Türbesi olsun, insana bu kadar huzur veren başka yer göremedim ben daha. Ömür bu, belki bundan sonra görürüz.

"Mutlaka görmek ve fotoğraflamak istiyorum." dediğiniz mekanlar bulunuyor mu? Siz nerelerin hasretini çekiyorsunuz?

Görmek istediğim daha birçok yer var. Ülkemizde olsun, yurt dışında olsun. En başta da Mekke-Medine’ye gitmek isterim. Tabii oraya gidince insanın aklına fotoğraf çekmek gelir mi bilemedim. Fakat en çok görmek istediğim yerler buralar. Peygamber efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) ayak bastığı, yürüdüğü sokaklar. İnşallah oralara gittiğimde aklım başıma gelir de fotoğraf çekmeye de vakit bulabilirim.

Tıp fakültesindeki ağır ders yükünün yanında fotoğrafçılık üzerine ikinci bir üniversite okumuşsunuz. Bu yoğunluğun üstesinden nasıl geldiniz, bizimle paylaşmak ister misiniz?

Herkese tavsiye ederim. Tabii herkes ilgisine göre bir bölüm seçsin. Bildiğim kadarıyla şu an 3 üniversitenin açık öğretim fakültesi bulunmakta. Buralarda birçok bölüm var. Çocuk gelişiminden, iktisatına, ilahiyatına kadar… Ben 2 yıllık Fotoğrafçılık ve Kameramanlık bölümünü 1 yılda bitirdim. Yani çok da zor değil, isteyince oluyor. Tıp eğitimini de hiç bahane etmeyelim, okunuyor ☺ Özellikle 1.,4. Ve 5. Sınıfta olanlara tavsiyemdir, okuyun.

Çok teşekkür ediyoruz vaktinizi ayırdığınız için. Son söz olarak, fotoğrafçılığa ilgi duyan arkadaşlarımıza neler söylemek istersiniz?

Her işi Allah’ı anlatmak, İslam’ı anlatmak için bir fırsat bilelim. Bu iş/hobi görme yetisini gün geçtikçe arttırıyor, artmasına yardımcı oluyor. Tabii bunu okuyarak desteklemeliyiz. Kur'an okuyarak, Hadis okuyarak, Tefsir okuyarak. Allah yardımcımız olsun, bizleri yolundan ayırmasın. Dualarınızda unutmayın.