Muhammed Ali'nin Hayatına Kısa Bir BakışMuhammed Ali'nin Hayatına Kısa Bir Bakış

Muhammed Ali'nin Hayatına Kısa Bir Bakış

Asıl adı Cassius Marcellus Clay Jr. olan Muhammed Ali, 17 Ocak 1942'de dünyaya geldi. Orta sınıf Afro-Amerikan bir ailenin 6 çocuğu arasında yer alan Ali'nin boksla tanışması, hırsızlık olayıyla başlar. 12 yaşındaki Muhammed Ali, bisikletinin çalınmasının ardından karakola başvurur. Bu olay karşısında sinirlerine hâkim olmakta zorlanan Muhammed Ali’ye sinirlerini yatıştırabilmesi için boks yapması tavsiyesinde bulunulur. Bunun üzerine amatör dövüşlere başlayan Muhammed Ali, 18 yaşındayken katıldığı Roma Olimpiyatları’nda altın madalya kazanır. Bu süreçte ünü giderek artmaktadır ki zaten o da bu işin hakkını vermektedir. 1964 yılında gelindiğinde o artık bir Dünya Ağır Siklet Boks Şampiyonu’dur. Bu unvanı 22 yaşındayken elde etmiştir ve bunu başaran en genç boksör olmuştur. O günlerde hayatı adına çok önemli bir karar aldığını açıklamıştır: İslam'ı seçtiğini ve Müslüman olduğunu. Artık ismi Cassius Clay değil Muhammed Ali olacaktır.

Ali'nin İslam diniyle ilgisi, Wallace D. Fard Muhammad tarafından ABD'de kurulan "İslam Milleti" adlı siyahi harekete 1964'te katılmasıyla başlar. O dönemde Hristiyanlıktan Müslümanlığa geçen en tanınmış Amerikalılardan birisidir. Ali, dönemin Afro-Amerikan Müslüman siyasi temsilci ve insan hakları savunucusu Malcolm X ile yakın ilişkiler kurarken, İslamiyet'in doğru tanınması ve yaygınlaşması amacıyla çeşitli çalışmalarda bulunur.

İslam’ı seçmesi hakkında bir programda şunları söylemiştir “Ben İslam yolunu tercih ettim. Çünkü hiç bu kadar çok sevgi görmedim. Bu kadar fazla insanı birbirine sarılırken görmedim.”

1975'te yani neredeyse 10 yıl sonra Muhammed Ali, İslam Milleti'nden ayrılır ve bu hareketin öğretilerine karşı çıkarak Sünni İslam mezhebine yaklaşır. Ali, 2004'te yayımlanan biyografisinde kararını şu cümlelerle anlatıyor: “İslam Milleti, beyaz insanların şeytan olduğunu öğretiyordu. Artık buna inanmıyorum, aslında buna hiç inanmamıştım. Ama gençtim, beyazlarla ilgili bir sürü korkunç hikâye duymuştum ve görmüştüm. Beyazları dinlemekten vazgeçmiştim.”

Siyahilerin birçok temel haktan mahrum olduğu 1960'ların ABD'sinde aynı zamanda Müslüman da olan Muhammed Ali, ABD hükümeti tarafından 1966'da acil koduyla Vietnam Savaşı'na çağırılır. "Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım." diyerek Vietnam Savaşı'na gitmeyi reddeden Ali, 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırılır. Lisansı, pasaportu ve unvanları elinden alınır. Muhammed Ali, 3.5 yıl boyunca bokstan uzak kalır ve dava süresince ciddi maddi sıkıntı içine girer. Ailesinin yardımı ve üniversitelerde para karşılığı yaptığı konuşmalarla geçimini sağlar. 1971'e gelindiğinde Yüksek Mahkeme'deki temyiz davasını kazanacaktır ve çok sevdiği işine –boksa- tekrar başlama fırsatı elde edecektir.

1971'de Joe Frazier ile "asrın maçı" olarak adlandırılan müsabakaya çıkan Muhammed Ali, profesyonel boks kariyerinde ilk defa bir maçı kaybeder. Fakat 1974 yılında tekrar karşılaştıkların Frazier’i mağlup ederek Dünya Ağır Siklet Boks Şampiyonu unvanını geri alır. 1978'de Leon Spinks'e yenilip bir yıl sonra rakibini yenince Dünya Şampiyonluğu’nu 3 kez elde eden ilk boksör olur.

Profesyonel döneminde sadece 5 kez yenilen, Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu olan Muhammed Ali, 37'si nakavt olmak üzere 56 maç kazandı.

Ona sadece bir boksör olarak bakmamak gerekir. Çünkü o, ringlerdeki güçlü oyun karakterini ahlâkına da yansıtmış; bu da onu tüm kesim insanlar tarafından sevilen, sayılan bir kişilik yapmıştı. Takdir edilir bir hayat yaşadı ve ardında güzel izler bırakarak göçtü bu diyardan.

Uzun süre Parkinson hastalığı ile mücadele eden Muhammed Ali, 3 Haziran 2016 tarihinde solunum yolu rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmiştir.

Hayatından kesitler

* Ernie Terrell'ın maçtan önce kendisine alay edercesine ısrarla "Cassius Clay" demesi ve Muhammed Ali'nin maçta Terrell'a yumruklarını sıralarken "What's my name?" demesi unutulmazlar arasındadır.

* Hollywood'da sanat, spor ve eğlence dünyasında iz bırakmış kişilerin isimleri altın renkli yıldızların içerisine yazdırılarak kaldırımlara konur. Muhammed Ali'nin ismi ise kaldırımda değil duvardadır, zira kendisi "Benim ismim peygamberin ismidir ve insanların o ismin üstüne basmasını istemiyorum." demiştir.

* Bir röportajında “Koruman var mı?” sorusuna şu cevabı vermiştir “Bir korumam var. Evet. Gözleri olmasa bile görebilen, kulakları olmasa bile duyabilen, hafızası olmadan her şeyi hatırlayan. Bir şey yaratmak istediğinde sadece ‘Ol’ demesiyle oluverir ama bu söz dilin söylediği veya kulakların duyabileceği gibi bir söz değildir. En gizli düşüncelerini bile duyandır. O, Allah’tır. O benim korumamdır.” cevabını vermiştir.

Kaynaklar
Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Sen de bir yorum yaz
E-posta adresiniz kimseyle paylaşılmayacak.

En Çok Okunanlar

01




02




03




04




05




Sizin İçin Seçtiklerimiz






Tıbbiyeli Dergi















Son Yorumlar